Çocuklarda İştahsızlık

Çocuklarda İştahsızlık

Çocuklarda iştahsızlığın başlıca sebepleri nelerdir?

İştah bir besinin zevkle ve istekle yenmesidir. İştahsızlık ise yeme isteğinin azalması-İştahsızlık, çocukluk döneminde sık rastlanan bir durumdur ve çeşitli nedenlerden ötürüoluşabilir. Sağlık sorunları, psikolojik etmenler ve bazen de ailelerin beslenmeyle ilgili yanlış uygulamalarımız çocukların besinleri tüketememesine ya da tüketmek istememesine neden olabilir. Demir eksikliği anemisi ,kabızlık, besin alerjileri, barsak parazitleri, enfeksiyon hastalıkları, ateş gibi sağlık sorunları ve diş çıkarma gibi çocuğa özel fizyolojik durumlar iştahsızlığa neden olur.

Bulunduğu yerden duyulan rahatsızlık, aile ve ya arkadaşlar ile olan sorunlar da aynı sonuca neden olabilir. Son olarak iştahsızlığın en büyük nedenleri arasında; ,yemek seçme, aile içindeki huzursuzluk, yemek yemesi için yapılan baskı ve tartışmalar da çocuklarda iştahsızlığa neden olabilmektedir.

İştahsızlık en sık hangi yaş aralığında görülür?

Normal büyüme ve gelişmesi olan çocuklarda 15-18.aylar arasında iştah en düşük düzeydedir. Ancak 1-3 yaş arası dönemde çocuklarda yeni besinleri yemeden korkma (neofobi) ve karşı gelici tutumlar (yemeyi reddetme, ağızda tutma, umulmayan bir besini isteyip sonra reddetme, birkaç lokmadan sonra yememe, yemek seçme) görülmesi ile çok sık karşılaşılır. Bir beş yaş grubu çocukların ise en önemli silahı yemeyi reddetmesi, aileye veya çevreye duyduğu tepkiyi yemek yemekle dile getirmesi şeklindedir. Bu nedenle çocuğunuza sabırlı yaklaşıp seçimlerine saygı duyduğunuzu göstermelisiniz. Daha büyük yaş grubu için iştahsız durumları görülebilir. Bu durumlarda ise sadece tadına bakmasını istemek doğrudur, ama negatif yanıt alma durumunda abartılı tepkiler vermemelisiniz.

Anne ve babalara bu konuda düşen görev nedir?

  • Çocukların enerji alımlarını kendi kontrol edebildikleri unutulmamalıdır. Zorlama ile çocuğu beslemeye çalışmak bu kontrolü bozabilir.
  • Çocuğun neyi ne kadar yiyeceğinin aşırı derecede kontrolü obeziteye neden olur. Bu nedenle çocuklarına yemek yemeleri konusunda ısrarcı olmayın.
  • Çocukların tat ve besin tercihlerinde anne babanın etkisi büyüktür. Bu nedenle besinleri seçiyorsanız o da sizin gibi davranacaktır. Yaşamayı öğrenmek için taklit ettiği kişi sizsiniz. Onunla birlikte ara öğünler yapın, ana öğünleri, beraber tüketmeye özen gösterin.
  • Ara öğünleri, meyve, süt, yoğurt, ayran ,ceviz, badem, fındıktan oluşabilir. Ara öğünlerde abur cubur yerine bu besinlerden verirseniz, hem daha sağlıklı hem de öğünlerde yemek yemeye daha istekli bir çocuğunuz olacak.
  • Çocuğunuz iştahsız ise aktiviteyi arttırabilirsiniz. Bir günlük aktivite iştahı etkilemezken, uzun süreli ve düzenli aktivite (6 hafta) iştahı arttırmaktadır.
  • Çocuğunuzun önüne tıka basa doldurulmuş tabaklar çocuğunuzu korkutabilir. Onun yerine yemeklerden birer kaşık koyun ve istediğinde tekrar alabileceğini söyleyin.
  • Sofrada hep beraber “Sağlıklı Beslenmenin Önemi”nden bahsederek öğününüzü tüketmelisiniz.
  • Onunla sofrada tartışmayın. Bunlar, ilişkilerinizi olumsuzluklara sürükleyecek yöntemler olup, çocuğunuzda yemek yemeye karşı direnç oluşabilir.
  • Çocuğunuza her istediğinde şekerli gıdalar ve abur cubur besinler vermeyin. Bu besinler, iştahı kapatarak öğünlerde besin tüketmesine engel olabilir. Çocuğunuz tabiî ki sevdiği çikolatayı yiyecek ama bunu haftanın belirli günlerinde yapsın.
  • Yemekler arkandan ağlar diyerek süreci duygusallığa itmeyin.
  • Çocuğunuza, başka çocukları örnek göstermeyin. Bu davranış, çocukta yemeğe karşı direnç yaratabileceği gibi özgüveninin de sarsılmasına neden olabilir.
  • Yemekleri ve sofrayı daha ilginç hale getirin. Mümkünse yemekleri beraber hazırlayın.
  • Hiç tüketmediği besinlere, ufak porsiyonlar ile başlayın. Sebze tüketmiyorsa az miktar sebze içeren bir makarna ya da börek ile çocuğunuzun iştah kapısını aralayın. Alışmaya başladıkça, miktar arttırın.
  • Çocuğunuz bu kadar uğraşa rağmen hala sizinle yemek yeme konusunda inatlaşıyor ise, onunla tartışmayın. Tabağı önünden alın ve sofrada oturmaya zorlamayın. Sabırlı olun ve 2- 3 saat sonra yemek yedirmeyi tekrar deneyin.

İştahsızlığı olan çocuklarda besin destek ürünlere bakışınız nedir?

Genellikle aileler iştahsız olan çocukları için ya hemen bitkisel ürünler ya da besin destek ürünlerine yönelirler. Özellikle balık yağı, vitamin ve mineral desteklerini alıp çocuklarda başlarlar. Öncelikle çocuğumuz iştahsız ise Çocuk Hekimine gidip durum araştırılmalıdır. Hekimin tavsiyesi dışında besin destek ürünleri kullanılmamalıdır. Amaç sadece iştahın açılması olmamalı, Beslenme ve diyet uzmanlarından destek alınıp, yeterli ve dengeli beslenmenin önemi mutlaka çocuğa öğretilmelidir. Gecici çözümler yerine, sağlıklı beslenme adına, çocuğunuzda davranış değişikliği sağlamalısınız.

İdeal çocuk beslenmesi nasıl olmalıdır?

Çocuğun gerçekten ne yediğini bilmek önemlidir. Yaşına göre kilo ve boyuna bakılarak normal gelişmesi iyi değerlendirilmeli, iyi bir beslenme öyküsü alınmalı, öğün ve öğün dışındaki yiyecekler kaydedilerek günlük aldığı enerji,protein, vitamin ve mineral gereksinmesi hesaplanarak normal değerlerle kıyaslanmalıdır. Normal büyüme eğrisi göstermeyen sık hasta olan ve besin tüketimi normalin çok altında olan çocuklarklinikte değerlendirilmelidir.

İdeal çocuk beslenmesi için genel öneriler ;

  • Düzenli ve öğün atlamadan her öğünde dört besin grubundan tüketilmesi sağlanmalıdır.
  • Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmelidir.
  • Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için imkanlar dahilinde günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt, beyaz peynir tüketmelerine özen gösterilmelidir.
  • Hastalıklara karşı daha dirençli olmaları ve sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için her gün en az 5 porsiyon taze sebze veya meyve tüketmelilerdir.
  • Güne mutlaka yeterli ve dengeli bir kahvaltı ile başlanması sağlanmalıdır.
  • Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Tüketilecek besinlerin, 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır.

Beslenme ve Diyet Uzmanı

Elif Bilgin

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!